Meral Akşener, Türk siyasi sahnesinde önemli bir figür olarak yer almış, siyasi kariyeri boyunca farklı partilerde görev almış ve son olarak İYİ Parti’nin kurucusu ve ilk genel başkanı olarak tanınmıştır. Ancak siyasi kariyeri sadece bir bölümünü oluşturur; aynı zamanda bir akademisyen ve tarihçi olarak da bilinir.
1956 yılında İzmit’te muhacir bir ailenin kızı olarak doğan Meral Akşener, eğitimine İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde başlamış ve buradan mezun olmuştur. Akademik kariyerine devam ederek yüksek lisans ve doktora derecelerini alarak “tarih doktoru” unvanını kazanmıştır. Bu dönemde Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yakın çağ tarihi üzerine çalışmış ve Kocaeli Üniversitesi’nde inkılap tarihi bölüm başkanlığı gibi önemli akademik pozisyonlarda bulunmuştur.
Siyasi kariyerine 1994 yerel seçimlerinde Doğru Yol Partisi’nden İzmit Büyükşehir Belediyesi başkanı adayı olarak başlayan Akşener, daha sonra milletvekilliği görevlerinde bulunmuş ve içişleri bakanlığı gibi önemli görevleri üstlenmiştir. Ancak siyasi hayatı boyunca farklı dönemlerde parti değiştirmiş ve bu süreçte farklı siyasi arenalarda aktif rol almıştır. 2017 yılında ise İYİ Parti’yi kurarak Türk siyasetine yeni bir soluk getirmiştir.
İYİ Parti’nin kuruluşundan itibaren genel başkanı olarak aktif bir şekilde siyasetin içinde yer alan Akşener, 2018 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmuş ve Türk siyasi tarihinde bir ilke imza atmıştır. Ayrıca 2019 yerel seçimlerinde İstanbul’da yaşanan tartışmalı süreçte İstanbul’un tüm ilçelerini gezerek aday Ekrem İmamoğlu’na destek vermiş ve seçim sonuçlarının tekrarlanması kararını kınamıştır.
2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise kendi partisi İYİ Parti’nin öncülüğünde Millet İttifakı’nı oluşturmuş ve bu süreçte çeşitli müzakerelerde bulunmuştur. Ancak seçim sonrası İYİ Parti’nin bağımsız olarak hareket edeceğini açıklamış ve parti içindeki kadroların kararına dayalı olarak Türkiye genelinde kendi adayları ile seçime gireceklerini belirtmiştir.
Meral Akşener’in siyasi kariyeri ve liderliği, Türk siyasetine katkılarıyla önemli bir yere sahiptir. Akademik geçmişi ve siyasi deneyimiyle birleşen liderlik vasıfları, onu Türkiye’nin önemli siyasi figürlerinden biri haline getirmiştir. Ayrıca kişisel hayatında da ailesine ve spor kulüplerine olan bağlılığıyla bilinir, bu da onun sadece siyasi kimliğinin değil, insan olarak da tanınmasını sağlamıştır.